Kadınlar umreye tek başına gidebilir mi?



Bir kadın mahremi olmaksızın hacca-umreye gidebilir mi? Bir kimseye haccın edasının farz olmasının şartlarından biri de şer’an seferi bir mesafede ikamet eden kadınlar, ister genç, ister yaşlı olsunlar, yanlarında eşleri veya fâsık olmayan akıllı, bülûğ çağına ermiş veya yaklaşmış mahremlerinden yani aralarında evlenme caiz olmayan babası, oğlu, kardeşi, amcası, dayısı, yeğeni, sütoğlu, damadı gibi yakınlarından birinin bulunmasıdır. Şer’an seferi bir mesafede ikamet eden bir kadın, yanında eşi ya da mahremi olmadan hacca gidemez. Çünkü Abdullah b. Abbas (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

“Beraberinde bir mahremi olmadıkça, hiçbir kadın sakın hacca gitmesin.”1 buyurdu.

Günümüzde yaygın fesad sebebiyle, kadın süt erkek kardeşiyle yolculuk yapamaz. Çünkü genç sıhrî hısımlarda olduğu gibi, süt hısımıyla halvet yani baş başa kalmak mekruhtur.

Esasen kadın, yanında mahremi olmadıkça, ne olursa olsun şer’an seferi olan bir mesafeye gidemez.

Kadınların mahremsiz şer’an seferi olan bir mesafeye veya hacca gidememesi, kadına karşı bir suizan değil, kadının itibarını korumaya yönelik ihtiyatî bir hükümdür. Abdullah b. Ömer (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

“ALLAH Teâlâ’ya ve ahiret gününe iman eden hiç bir kadına, yanında mahremi olmaksızın üç gecelik yani seferi olan bir yere sefer etmek helâl değildir.”2 buyurmuşlardır.

Ebu Saidi’l-Hudri (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
“ALLAH Teâlâ’ya ve ahiret gününe iman eden hiç bir kadına yanında babası, oğlu, kocası, erkek kardeşi veya başka bir mahremi olmaksızın üç günlük veya daha fazla yani seferi olan bir yere sefer etmek helâl değildir.”3 buyurmuşlardır.

Abdullah b. Abbas (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz okuduğu bir hutbesinde:

“Sakın bir adam, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla baş başa kalmasın! Ve bir kadın da yanında mahremi bulunmadıkça sakın sefere çıkmasın!” buyurdu. Bunun üzerine bir adam ayağa kalkarak:

– Ya Resûlellah! Benim hanımım hac için yola çıktı. Kendim de filan savaşa gitmek üzere yazıldım, dedi. Bunun üzerine Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
“Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hac yap!”4 diye emretti.

Şimdi bu hadis-i şerifler varken ve zaruri bir sebep yokken: “Kadının yanında mahremi veya eşinin bulunmasının şart koşulması da kadının güvenliğinin sağlanması amacına yöneliktir.” gibi bir değerlendirme yaparak “Bu itibarla diğer şartları taşıyan Müslüman bir kadın; can, mal ve namus güvenliği sağlandığı takdirde yanında eşi veya mahremi bulunma şartı aranmadan hacca gidebilir.” görüşünü kabullenmek mümkün değildir. Hele hele zamanımızda…

Çünkü yolculuğun her devirde kendine mahsus sıkıntı ve tehlikeleri bulunmaktadır. Bu nedenle kadınların uzun yolculuklara yanlarında mahremleriyle birlikte çıkmaları gerekir. Hac, uzun bir yolculuğu gerektiren meşakkatli bir ibadettir. Kadının tek başına bu yolculuğa çıkması bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bunlar da zaman zaman görülmektedir.

Kadını hacca götürecek olan mahremin yol ve nafaka masrafları kadın tarafından ödenir. Mahremi bulunup masraflarını karşılayabilecek durumda olan kadına hac farz olur, kocası izin vermese bile. Kendisine hac farz olan bir kadını, yanında böyle bir mahremi bulunduğu takdirde hacca gitmekten kocası men edemez.

Zengin de olsa, kadının yanında kocası veya bir mahremi olmaksızın, tek başına veya diğer kadınlar arasına katılıp Mekke’ye sefer mesafesi veya daha uzak yerden gelerek hac yapması caiz değildir, tahrîmen mekruhtur. Kadın ne kadar yaşlı olursa olsun, hüküm değişmez.

Kadının yanında kocası veya bir mahreminin bulunması şartı, haccın sahih olma şartlarından olmadığı için, kadının yanında kocası veya bir mahremi olmaksızın, tek başına veya diğer kadınlar arasına katılıp yaptığı hac, tahrîmen mekruh olmakla birlikte sahih olur.

Bir kadının kocası veya bir mahremi yoksa hac için evlenmesi vacip olmaz.

Şer’an seferi olmayan bir mesafede ikamet eden bir kadının hacca gidebilmesi için yanında eşinin veya mahreminin bulunması şart değildir.5

Önemli not: Yukarıda da belirtildiği üzere, Hanefî ve Hanbeli mezhebinde, yanında eşi veya bir mahremi olmaksızın kadınların, dinen seferilik sayılan bir mesafeye yolculuk etmeleri caiz değildir. Hammâd, İbnî Sirîn, Evzâî, Şafii ve Maliki mezhebinde ise bir kadın, kafilede haram helal konusunda titiz olan salih insanlarla veya güvenilir kadınlarla birlikte farz haccı yapabilir. Ancak bu ruhsat sadece farz haccın edası için geçerlidir. Sayıları çok da olsa, yanında eşi veya mahremi olmadan, kadınların nafile hac veya umre için yolculuk yapmaları, Şafii ve Maliki mezhebinde de caiz görülmemiştir.6
dipnot

(1) Darakutni; Hac: No:30; 2/222, İbn Ebi Şeybe; Hac:385; No:7; 4/477, Taberani, el-Mu’cemül-Kebir; No:12202; 11/335
(2) Müslim; Hac: 414; No: 1338; 2/975, Buhari, Taksiru’s-Salat:4, Mescid-ü Mekke:6, Sayd:26, Savm:27, Ebû Davud, Menasik:2. Tirmizi, Reda:15, İbn Mace, Menasik:7, Muvatta, İsti’zan:37, Darimi, İsti’zan:46, Ahmed b. Hanbel: 1/222, 346, 2/13, 236, 251, 304, 347, 423.
(3) Müslim; Hac: 423; No:1340; 2/977, Ebu Davud; Menasik:2; No:1723;1/538, İbn Hıbban;Salat: No:2720; 6/444, Süneni Beyhekî, Kübra; Salat: No:550; 4/333
(4) Müslim; Hac:424; No:1341; 2/978, Buhari; Nikah:110; No:4935; 5/2005, Beyhekî,, Süneni Kübra; Hac: No: 10266; 7/496
(5) Semerkandî, 2/ 388-389. İbn Hümâm, 2/427.
(6) Kâsânî, 2/123. İbn Kudâme, 4/367, İbn Rüşd, 1/394; İrşâdüs-Sârî, 37, el-Muğnî, 3/236.

Konular